Tokyo:Sonunda Masal Şehrinde

Sonunda Japonya'da idim.Az bucuk bir japoncam vardı onun için benim sorunum yoktu.Sokaktan geçen birine çarpmıştım
Sumimasen
diyerek özür diledim.Bir kızdı, ve bana japon değilmiş gibi geldi

Whatever
I said without looking at the boy.Well right now,the last thing I need was a relationship with a boy.I was walking at the street with my cousin,Kayra and with my aunt,Yeşim.Well my aunt is a really cool person,I really loved her.My cousin Kayra is a jackass sometimes but he is nice.Well I was thinking about my english homework since we were only in semester break.I don't know who I should write about.I was thinking so badly but I just couldn't find it.Hey cousin still alive?
Kayra asked to me.
Yeah
I said closing my eyes,sticking my tongue out with grinning.

(Uzun zamandır ingilizce konuşup yazmadığım için içimden ingilizce yazmak geldi ama elbette türkçeside var ve türkçesi daha uzun)

Türkçe:

Whatever-Herneyse
dedim çocuğa bakmadan.Şey şu an en son ihtiyacım olan bir ilişkiydi.Sokakta kuzenim Kayra ve yengem Yeşimle beraber yürüyordum.Yengemi gerçekten çok havalı biridir ve onu çok severim.Kuzenim Kayra bazen can sıkıcı olabilir ama fena biri değildir.İngilizce ödevimi düşünüyordum çünkü sadece sömestir tatilindeydik.Ne konuda yazmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu,ne kadar düşünürsem düşüneyim bulamıyordum.
Kuzen hala hayatta mısın?
diye sordu Kayra.
Evet
dedim gözlerimi kapatarak,dilimi çıkarıp sırıtırken.Aslında bu benim genellikle onu gıcık etmek için yaptığım bir hareketti.Sonra birinin gözünü üstümde hissettim.Bu yüzden gözlerimi açtım ve yüz ifademi düzenleyip oraya baktım.

Türkçe konuşuyorlardı
Affedersiniz siz türkmüsünüz?

Kayrayla bakışıp gülüştük.
Sence?Ben Lulu,kaba,küstah,sevecen,tatlı,nazik,optimis,bazen aptal veya delirmiş biriyim.
dedim.Halam bana 'buluşuruz' bakışı attı ve bende kafamı salladım.Bu sırada Kayra kendini tanıtmıştı.

Sence?Ben Lulu,kaba,küstah,sevecen,tatlı,nazik,optimis,bazen aptal veya delirmiş biriyim.

Güldüm
Öyle görünmüyorsunuz fakat öyle iseniz benim ruh ikizimsiniz
Ben Allen Sky. Tanıştığımıza memnun oldum

3 gün anime festivalleri için geldim çevirmenlere bedava bilet verdiler
dedim yavaşça gülümseyerek
Sen?

Hey
diye bağırdım.
Bende 6 boşta bilet var.isterseniz verebilirim
dedim ve biletyleri uzattım

Bunu çıkma teklifi olarak mı almalıyım?
dedim ve güldüm.Ne tuhaf,aylardır bir erkeğin-hemde bana çok yakın olan erkeklerin yanında-bu kadar rahat olamazken,nasıl da şimdi bu kadar sakin hissediyordum?Hemde bir yabancıya karşı...Bazen ben bile kendimi şaşırtıyorum.Kayra biletleri alıp,kaybolmuştu.Klasik Kayra.
Apar topar biletleri aldığı için üzgünüm.Evet biletleri isteriz.
dedim.

Hayır yani bizim takımdan kişiler beni ekti yani istersiniz diye yani bir çıkma teklifi değil
dedim
kızarmıştım.O orda olmasa kendime tokat atardım
Size Türk'lerin toplandığı alanı göstereyim sonra diğer alanları gezersiniz
dedim

Elimi gerek yok anlamında salladım.
Türkler başa bela.Ben yabancılarla mutluyum
dedim.Büyük ihtimalle beni tuhaf bulmuştu ama kimin umrunda,zaten tuhaftım.
Sana birini ayarlamamı istersen söylemen yeter bu arada
dedim ve telefon numaramın olduğu bir kağıt uzattım ona.İşte eğer beni daha demin tuhaf bulmadıysa şimdi buluyordur.Olsun kim normal ki zaten?

kağıdı elime aldım(her şeyi tuttuğum gibi ucundan kirliymiş gibi tutuyordum)Ona garip bir bakış attım
Biraz aşırı normalsin sanırım
dedim
Türklerin bulunduğu sahneden anons geldi

Ve Sırada Türkiye'nin en ünlü çeviri grubu Naruto98 .......... ..... grubu
ona baktım
Üzgünüm gitmeliyim bizi çağırıyorlar bu arada Ben diğer adımla Naruto98
dedim ve koşmaya başladım

Arkamı döndüm,baş parmaklarımı cebime soktum ve yürümeye başladım.Biraz yürüdükten sonra omzuma atılan bir kol hissettim.Eski bir hareketti bu bana Kerim tarafından yapılan.Yani genellikle 4 aydır yapılmayan bir şeydi.Kerim kolunu çekecekken elimle elini tuttum.O da kolunu çekmekten vazgeçti.Yanımda Nesrin vardı-en yakın kız arkadaşlarımdan biri ve Kerim'in kız arkadaşı.Kerim en yakın erkek arkadaşlarımdan biri.Kerim'in yanında Kayra ve Leo vardı sanırım.Leo Kayra'nın en yakın arkadaşı.Beni nereye sürüklerlerse oraya gidiyordum.

Gece vakti her şey canlıdır ama aynı zamanda bir o kadar durgun.

Tokyo,Gece,Bir Barda

Üzerime siyah bir elbise giymiştim ama altımda siyah kısa bir şort vardı.Zaten elbise diz kapaklarıma kadar geliyordu.Ayağımda beyaz-siyah babet vardı.Makyajsızdı yüzüm.Zaten genellikle makyaj yapmam.Aslında tamam yalandı biraz,yüzümde alnık ve ruj vardı ama makyaj yapmama kısmı doğru.Elimde 2.nci biramı tutuyordum.Yavaş gidiyordum.Sarhoş olma hayallerim yoktu.Kerim Nesrinle coşuyordu.Kayra ve Leoda birkaç çocukla bilardo oynuyordu.

Havaalanında bekliyordum .... grubunu.Japonyaya sonunda toplu bire gezi yapıyorduk.Darkprofits herşeyi ayarlamıştı.Zaten ..... Ben ...... ... buradaydık.Ve uçak indi.Herkes gelmişti.Şimdi sokaklara dolaşıyorduk

En sonunda bara oturdum.Barda iki yanımda sarı saçlı,yeşil gözlü,tahminen 19 yaşında biri oturuyordu.Yakışıklıydı,işte bu kesin olarak bildiğim şey ama kesin olarak bilmediğim şeyse neden bana baktığıydı.Belki iki arkamdaki kıza bakıyordu,belki saçımda bir şey vardı.Bilmiyorum.Kızarıp,yüzümü çevirdim.Onunda gözlerini kaçırdığını hissettim sanki.Biramı hızlıca içtim.Bu ortam hoşuma gitmemişti.O yüzden kalktım ve dans etmeye başladım.
Gece tehlikelidir ama bir o kadar da güvenli
Berbat dans etmiyordum.İyi de dans etmiyordum.Kendi çapımda dans ediyordum işte.Sonra o çocuğun bana yaklaştığını
gördüm.Yerimde donup,kaldım.Japon olamazdı.Yanıma gelip ingilizce bilip bilmediğimi sordu.Sadece başımı salıyabildim.
Actually that is good because in Japan nearly none knows english.Well I want to apologise for staring you like that.Just you look like one of my friends.I lost her a month ago.-Aslında bu iyi çünkü Japonyada neredeyse kimse ingilizce bilmiyor.Şey sana öyle bakıp kaldığım için özür dilemek istiyorum.Sadece yakın zaman kaybettiğim bir arkadaşıma çok benziyorsun.
dedi bana.Ancak başın sağolsun diye bildim ingilizce.Çocuğun aksanı çok tatlıydı ve çocuk başımı döndürüyordu ama sonra arkasında bir kız gördüm.Gözlerim kızla birleşince anladım,klasik bir olay.Kız çocuktan hoşlanıyor ama çocuk onun farkında bile değil,onu sadece arkadaş olarak görüyor.O yüzden çocukla konuşmamı kısa tutup,kendimi hemen barın dışına attım.Artık parayı geride kalanlar ödesin...

epey bir yer gezmiştik.Bende gecenin süprizini patlattım.
Gelin sizi ramenciye götürücem sake falan koparız biraz suşi de alırız
bağırışlar ve onaylamalar içinde 1 116 kişi yola çıktık

Elimde 3.üncü biramla geziyordum.Eğleniyordum kendi başıma.Sonuçta baya param vardı.Mağazalara girip çıkıyor,kah elbise,kah şort,kah tişört,kah tişörte uyan hırka deniyordum.Sonra ayakkabı var,pantolan var,etek var....Çantamda kitabımda vardı.Kitabın adını bilmiyorum.Kimin yazdığında.Çünkü kapağı-önüde arkasıda-kopuktu.Evde bulmuştum rastgele olarak.Babet almıştım sarı bir tane ama hafif topukluydu.Sonra üstüme yeşil bir tişört altına da siyah-koyu kahverengi pantolon.Sonra saçıma kıskaçlı toka almıştım.Yeşil-sarı-beyaz karışık.Eğleniyordum şu an çok.Canım bir kafede oturmak istemişti.Ramenci gördüm ama canım istemedi.4 yanında Cafe Crown vardı.
Bunla yetinelim artık...
diye düşündüm ve Cafe Crown'a daldım.Bir kapiçino söyledim ve kitabımı çıkarıp açtım.
"...Soğuk bir kış gecesinde sokakta yürümenin en eğlenceli tarafı kimle karşılacağını asla bilmezsin.Daha önceki gece laflarımı hatırlıyor musun?Gece öyle bir şeydir ki seni mutsuz ederse ondan asla kurtulamazsın lakin seni mutlu ederse yanıp sönersin gecede,sanki ufak bir güneş gibi..Bak bu da yeni lafım.Gece benim hayatım.Ben bir cadıyım.Vampirler gecede yaşar.Peh bizi asla söylemezler.Sanki hep süpürgemiz olmalı yada çirkin olmalıyız.Kediler bizim için saygın evet...
diye okudum ve kitabı kapattım.Kapiçonumu yarılamıştım bu arada.

Sanki ordu gibi aniden japonyanın en büyük ramencisine girdik garson benim daha önce rezerve ettirdiğim masalara oturdu garson geldi ve ne istediğimizi sordu cevabım aynen şöyle idi
1 hayır mmm 5 hayır mm 1116 tane ramen 616 sake ve 400 yeşil çay
garson resmen bayılacaktı ama inanılmaz bir hızla geldi ve tokyo 1116 kişinin aynı anda yüksek sesle İTTADİKİMASU demesiyle yerinden oynadı

Otele gitmek için yola çıkıyorduk o sırada bir Türk geldi.
Siz .....sınız değilmi?
evet bir problemin mi var?
.... KAHROLSUN YAŞASIN.....
(Reklam yapmamak için ve siteleri kötülememek için ismi yazmadım)
aniden üzerimizdeki katanalar tahta kılıçlar odunlar ortaya çıktı adam kaçarken biz kovalıyorduk hemen yandaki kafenin önüünden geçerken birinin bana baktığını gördüm

Ayı-affedersiniz ama gerçekten öyleydi-gibi bir grubun ramenciden çıktığını gördüm.Sayamıyordum onları.En son 103te kalmıştım.Sonra biri onlara doğru yaklaştı.Biraz konuştular ve adamı kovalamaya başladılar.Tabii ben bunu kafeden çıktığım için gördüm.Allen'i gördüm ama emin değildim çünkü gülmekten ölüyordum.Bende onlarla birlikte koşmaya başladım aramız açılmış olsa da.4 yıldır koşuyordum.Koşmak artık benim için hobi değildi,hayattımdı.Eğer 365 günün en az 200 günü koşmazsam,hemde 1,5 saat koşmalıydım,kendimi hasta ve tuhaf hissederdim.Bu yüzden kısa bir sürede onlara yetiştim.Sonra onları yarıp,adam doğru koşmaya başladım.Adamı ittim.Adam yere düştü ve bende grubu durdurmayı denedim.Çoğu durdu.Bana pis pis bakıyorlardı,kimin umrunda.Onlardan korkmuyordum.
Bu adam ne yaptı bilmiyorum ve beni ilgilendirmez ama ona ne yapacağınız ve nerede yapacağınız ah işte o beni ilgilendirir.Burası Türkiye değil ceviz beyinliler,sizce burada onu döverseniz ne kadar yatarsınız?Size temin ediyorum en az 3 ay.Burada polis sizi mahveder.Onu dövmek mi?Erkekler birbirlerini döverler,bunu kabul ediyorum ama bu adam size ne demiş olursa olsun öyle sopayla falan dövmeyi hak etmiş olamaz.Hem siz nasıl erkeksinizde karşınızdaki silahsızken ona karşı böyle bir hareket yapabiliyorsunuz?Bunu anca korkaklar yapar.Gerçekten utanmalısınız.
dedim.Öfkelenmiştim.Yumruklarımı sıkıyor,dudağımı ısırıyordum.Bir tanesi üstüme üstüme gelmeye başladı.Ondan korkmuyordum.Kavgaya doğuştan hazırdım ben çünkü hiçbir zaman yerinde duran cici bir kız olmamıştım.Ne çok asi ne çok durgun.Ortasındaydım.

Dövmeyi düşünmüyordukki.Azıcık dalga hem koşmayı hepimiz severiz Hellena
dedim grup onayladı
Neyse çocuklar zor bir gece geçiricez çünkü bütün oteli rezerve ettirmedim ve oteldeki odalar 10 kişilik gruplara ayrılıcaz
dedim ve ilerlemeye başladık

Ceviz Beyinli Sky dur!Adım Lulu ve adım Hellenna,Hellena değil!Size kalacak yer bulabilir!Halam otel müdürü size en az 10 oda ayarlayabilir.Zaten otelde bir parti var o yüzden oteli kapattı biri.
diye bağırdım ona.1000 kişiden fazlası arkasını dönüp bana baktı.2000 gözden fazla.Güldüm.Ne komikti bu kadar çok kişi olmaları.Uzaktan karınca sürüsü gibi görünürlerdi kesin.Beyoğlu gibi...Ah Beyoğlu başıma çok iş açtın ama seni özlemeden olmuyor...

teklifin için saol Hellenna ama gerek yok kalacak yerimiz var.Yalnız az sıkışcaz beyler
dedim ve yavaş yavaş uzaklaşmaya başladık.Yanımızda o kadar çok cosplay vardı ki.Teşekkür amaçlı bir paket yaptım ve bir kunaiye bağlayarak Hellenaya fırlattım.İçinde bir konoha alınbandı sharingan lensleri bir death note vardı.Artı olarakta 3 shuriken ve bir kaç kunai koymuştum